Şirket-i Hayriye 1859 yılında kuruldu ve boğazda yolcu taşımaya başladı. Kalabalıklaşan İstanbul’da insanlar boğazı gerek kayıklarla, gerek Şirket-i Hayriye vapurlarıyla geçiyorlardı ama atları, arabaları, askeri teçhizatları boğazda karşıya geçirecek pratik bir vapur modeli yoktu.
1869 yılında Şirket-i Hayriye’nin başına geçen Hüseyin Haki Efendi, bu duruma bir çözüm getirmeye kararlıydı. Arkadaşları İskender Efendi ve Mehmet Usta ile birlikte daha önce kimsenin aklına gelmeyeni yaptılar ve boğazda araba taşıyacak bir vapur tasarımı yaptılar. Benzer tasarımlar daha önce Amerika’da yapılmış olsa da, günümüzde kullanılan ilk araba vapurunun çizimleri Hüseyin Haki Efendi ve arkadaşları tarafından yapıldı.
İstanbul’da bu vapuru yapabilecek yeterlilikte bir tersane olmadığından, sipariş İngiltere’ye verildi. Vapur İngiltere’de inşa edilirken, Türkiye’den bu imalata taşeron olarak destek veren tek şirket, Trabzon’daki Bahadır Tersanesi’ydi. O güne kadar sadece ahşap vapurların yüzdüğü İstanbul sularında yüzecek olan ilk sac vapurun çalışmaları böylece başladı. Proje 1871 yılının sonlarında tamamlandığında ortaya 400 hp makineyle saatte 7 mil hız yapabilen bir arabalı vapur çıkmıştı.
26 baca numaralı vapur, Suhulet adını aldı ve 1872 yılı Mart ayında İstanbul Boğazı’nda çalışmaya başladı.
Suhulet, 1915 yılında Çanakkale Savaşı’na katılarak aldığı Gazi unvanıyla 1958 yılına kadar seferlerine devam edecek, üretiminde taşeron tersane olarak hizmet veren Bahadır Tersanesi ise 2005 yılında Angel Yachts adıyla tekne üretmeye devam edecekti.
Dünyanın ilk feribotunun kullanıldığı sularda, ilk feribotun üretiminde yan tersane olarak çalışan şirketi günümüzde temsil etmekten onur duyuyoruz.