Ekonomi dergisinde Cengiz Şıklaroğlu’na kapakta yer verilirken dergide içerisinde de röportajı da yayınlandı.
PİYASAYI SARSAN GENÇ PATRON
Angel Cengiz Şıklaroğlu, iş dünyasında attığı doğru adımlarla adından söz ettiren genç işadamlarından biri. 2005 yılında Angel Yachts’ı kurarak çıktığı yolda bugün 8 farklı markayı bünyesinde bulunduran tek ortaklı bir şirketler grubu olan Angel Group’un yönetim kurulu başkanlığını sürdürüyor.
Türkiye’nin en iyi gelecek vaat eden işadamlarından birisiniz. Hatta şu anda vitrininizde gördüğümüz plaketler de bunu kanıtlıyor. Angel Cengiz Şıklaroğlu kimdir?
1983 yılında Çerkes bir ailede doğdum. Sürgün çocuğuyum diyebilirim. Eğitim hayatıma Türkiye’de başladım. Anadolu Liseleri sınavlarında ilk 100’e girerek Üsküdar Anadolu Lisesi’ni kazandım. ÖSS’de ilk 1000’e girerek İTÜ Uçak ve Uzay Mühendisliği Bölümü’nü kazandım. Eğitim hayatımın özeti kısaca böyle.
Başarılarınıza bakınca, okuldan mezun olup iş yaşamına atılmış birine benzemiyorsunuz. Çalışmaya başlamanız nasıl oldu?
Çocuk işçilere herkes karşı çıkar ya, ben çıkmam. İnsan erken yaşta başlamalı çalışmaya. Ben de çocuk yaşta başladım. İlköğretim zamanlarımda Üsküdar sahilde olta atanlara çapari bile sattım. Üniversiteye geldiğimde Acıbadem’de otopark işletiyordum.
Peki profesyonel hayata geçişiniz nasıl oldu?
Öğrenciyken yaptıklarımız harçlık kazanmak içindi. Arabamızın benzin parası çıksın, akşam gezip tozmaya para çıksın, üniversite harçlarımızı ödeyebilelim. Öğrencinin gelir derdi budur, profesyonellik derdinde olmaz öğrenci adam.
Okul kitap derdi bitip de gerçek hayata atıldığımda geçmeye başladım profesyonel iş yaşamına. Öğrencilik döneminde çalışırken edindiğim tecrübelerin de profesyonel hayatıma büyük katkısı olduğunu söylemem lazım.
Siz de gençlerin çalışması taraftarı mısınız yani?
Kesinlikle. Gençler çalışsın derken Steve Jobs gibi üniversiteyi boş verin, hemen iş dünyasına atılın demiyorum. Akademik eğitim çok önemli. Ben de öğrencilik hayatım boyunca her türlü işi yaptım ama uçak mühendisi olmayı da başardım. Fakat üniversiteden mezun olana kadar çalışmayan bir genci gerçekten zorlu bir hayat bekliyor.
Gençliğiniz hep çalışmakla mı geçti?
Hayır. Eğlenceye de spora da yeterince vakit ayırdım. Tek hobim çalışmak değil.
Başka ne tür hobileriniz var?
Çok inandığım bir söz vardır, “erkek adamın bileği de yüreği de güçlü olacak,” derler. Hem inancım, kuvvetlidir hem güçle ilgili tüm sporları severim. Tekvandodan fitness’a kadar birçok sporla ilgilendim, kick box’a hala devam ediyorum. Ve tabi ki motorsporlarını hiçbir zaman bırakmadım.
Motorsporlarında oldukça güçlü bir geçmişinizin olduğu biliniyor. Neler yaptınız?
Ben motorsporlarıyla sadece hobi olarak ilgilendim. İş yaşamımın veya özel hayatımın önüne geçmesine hiçbir zaman izin vermedim. 2004 ve 2007 yılları arasında birçok organizasyonda yarıştım ve çeşitli derecelerde 40’ın üzerinde kupam bulunuyor. Bir süredir otomobil ve motosiklet dallarına vakit ayıramıyor olsam da 3 seneden beri Dünya Offshore 225 Şampiyonası’nda yarışmaya devam ediyorum. Bu yıl da offshore sezonunu son yarış olan Palladium Grand Prix’yi kazanarak noktaladık.
Sadece iş yaşamınız değil, hobi dünyanız da oldukça renkli. Peki iş yaşamınızdaki çalışma sisteminiz nasıl? Tek firmayla başladığınız profesyonel iş hayatınızda bugün sekiz markayı içeren bir grubun yöneticisisiniz. Buraya gelişiniz nasıl oldu?
Formula 1’in patronu Bernie Ecclestone’un bir sözü var: “Şirketlere cumhuriyet yaramaz, en başarılı rejim diktadır.” Ecclestone bu düşünce yapısıyla neredeyse 30 senedir yönetiyor organizasyonu ve geldiği nokta hepimizin malumu.
Ben Angel Yachts’ı başlattığım günden beri aynı yöntemle çalıştım. Bugün Angel Group çatısı altında 8 marka olmasına rağmen sistemin tek yöneticisiyim. Bu durumun işlerimizdeki başarıya etkisini görmezden gelemem.
Yat sektöründeki büyümeniz bu şekilde mi oldu? Çok büyük sermayeler, çok kurumsal şirketler yat sektöründe hüsrana uğradılar, sizin başarınızın sırrı tek adamlık mı?
Her zaman söylerim, cesaret tecrübeleri öldürür ve yeni her zaman eskiyi yener. Benim diğer girişimcilerden farkım yenilikçi olmam. Kurumsal firmalardaki “fütürist” kadrolara pek inanmam. Sonradan öğrenilmez, doğuştan gelir. Batan firmaların büyük çoğunluğu havalı kadrolarla çalışıp, eski sistemleri uygulamaya devam ediyorlardı. Sektörün tecrübeli isimlerini dinlemek yerine seri üretim işini keşfetmem, herkesin 5 tekne sattığı dönemde 50 tekne satmamı sağladı. Bu dünyanın ¾’ü su, denize kıyısı olan yüzlerce ülke var. Doğru adımlar atıldığında yat sektöründe başarısız olmak zor.
Sorunuzun yanıtına gelirsem, evet, tek adamlık çok önemliydi bu büyüme aşamasında.
Peki diğer sektörler? Yat üretiminden kozmetik üretimine kadar tek karar mercii siz misiniz?
Resmiyette öyleyim. Fakat dikta rejimi dediysem Angel Group’un kurumsallıktan habersiz bir patron şirketi olduğu düşünülmesin. Grup şirketlerimizin yönetim kademeleri alanında tecrübeli profesyonellerden oluşuyor. Tüm şirketlerin üretim, pazarlama, karar ve yönetim kademeleri kendi içlerinde bağımsız. Angel Group eyalet sistemiyle yönetiliyor diyebilirim.
Peki Angel Group hangi sektörlerde faaliyet gösteriyor?
Amiral gemimiz Angel Yachts. Piyasada Türkiye’nin tekne fabrikası olarak adlandırılan bir firma. Satış adetleri bakımından Türkiye’de kendi sınıfının lideri konumunda. Zaten o nedenle, bazıları denize imza atar diyoruz.
Bunun dışında Angel VIP markamızla lüks tekne ve otomobil kiralama, Angel Energy markamızla rüzgar türbinleri ve pil ithalatı, Angel Organics markamızla organik tohum ithalatı üzerine çalışıyoruz.
Seçkin kozmetik ve kişisel bakım markalarının perakende satışı üzerine faaliyet gösteren Altın Kanat, bugüne kadar başladığımız en ciddi e-ticaret girişimi.
2013 yılını ise kozmetik dönemi ilan ettik. Eczane dermokozmetik işinde Dr. Angel Cosmetics, doğal ve helal sertifikalı kozmetik işinde Kevser İstanbul, yetişkin kozmetik ürünleri işinde Gladiator Hot Cosmetics markalarıyla faaliyet gösteriyoruz ve hedefimiz 2013 yılında kozmetik sektöründe markalaşmak.
2013 döneminde mevcut şirketlerin dışında başka bir şirket eklenecek mi Angel Group ailesine?
Şimdilik yeni bir sektöre açılma planımız yok. Gerçi yatırım ortaklığı ve şirket evliliği için yurtdışından çok talep gelmeye başladı bu sıralar. “Birbirine dürüst olan iki ortağa üçüncü ortak Allah’tır” sözüne inanıyor ve çok ince eleyip sık dokuyorum bu tip teklifleri. Belli olmaz, fikren ve ruhen yolumuza uygun bir girişimci bulursak ortaklık da olabilir yakın zamanlarda. Ticaret dışında da projelerim var, o nedenle üzerimdeki iş yükünü azaltmak adına artık böyle tekliflere daha sıcak bakıyorum.
Ticaretin dışında başka ne gibi projeniz olabilir gelecekte?
Siyaseti düşünüyorum. Angel Cengiz Şıklaroğlu ismi gelecekte siyaset dünyasında sık görülecek.
Siyaset dünyasından teklif aldınız mı şimdiye kadar?
Sadece kardeşlik diyorum. Zaten yakında fazlasıyla duyarsınız.
Bu aktif geçmişinizde pişmanlıklarınız var mı? “Şunu farklı yapsaydım daha iyi olurdu,” dediğiniz bir girişim?
Dövmelerim var. Başka bir pişmanlığım yok. Memnuniyet duyduğum bir hayatım oldu şimdiye kadar. Efsun Önder hakkımda bir kitap yazıyor bu sıralar. Benim gibi birinin hayatını da ancak Efsun Önder gibi birisi yazabilirdi zaten. Tahminimce önümüzdeki yaza doğru raflarda olur kitap.
Adettendir soralım, gençlere tavsiyeniz var mıdır?
Babalarını dinlesinler. Ben hep öyle yaptım.
İçten röportajınız için teşekkür ediyoruz.
Ben teşekkür ederim.
